ANKARA (İGFA) – TBMM Adalet Komitesi Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, Milletlerarası Adalet Divanının (UAD) istişare görüşüne ait, “Verilen istişare görüşü kararından sonra, Filistin topraklarında ve Filistin halkına yönelik olarak milletlerarası hukuk kurallarına riayet edilmesini sağlamak yalnızca UAD’nin vazifesi değil, buradan çıkan kararları uygulaması gereken tüm milletlerarası toplumun misyonudur.” dedi.
UAD’nin istişare görüşünde yargıçların “ezici çoğunluğu ile” vardığı sonuçları kıymetlendiren Yüksel, istişare görüşünün, İsrail’in Filistin topraklarında işgalci olduğu gerçeğinin en üst yargı mercii tarafından bir defa daha teyit etmesi bakımından büyük değer arz ettiğini vurguladı.
Yüksel, UAD’nin, İsrail’in Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Filistin topraklarında devam eden işgal, yerleşim ve ilhak uygulamaları ile Kudüs’ün nüfus yapısı, karakter ve statüsünü değiştirmeye yönelik uygulamalarının milletlerarası hukuka karşıtlığını çok net bir biçimde ortaya koyduğunu söz etti.
UAD’nin, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında süregiden mevcudiyetinin yasadışı olduğunu ve İsrail’in bu yasadışı mevcudiyetini derhal sona erdirme yükümlülüğü altında bulunduğunu vurguladığını aktaran Yüksel, memleketler arası toplumun bu işgali ve statükoyu tanımamasının, BM Genel Heyetinin ve Güvenlik Kurulunun işgalin sonlandırılması için en kısa vakitte ek önlemleri alması gerektiği konularının altının çizildiğini anlattı.
UAD’nin verdiği istişare görüşlerinin devlet ve kuruluşlar tarafından dikkate alındığını ve verilen görüşe uygun hareket edildiğini söyleyen Yüksel, şunları kaydetti:
“Danışma görüşü, bilhassa İsrail aleyhinde UAD’de görülen mevcut soykırım kontratını ihlal davası başta olmak üzere, benzeri hususlardaki davalarda UAD’nin ne tarafta karar verebileceğini de gösterirken, müracaat görüşü aleyhine hareket eden devletler açısından politik baskı aracı olarak kullanılabilecektir. Divan’ın müşavere görüşü, İsrail’in işlediği ihlalleri durdurmak ve sorumluların cezalandırılması için Filistin’in ve başta Türkiye olmak üzere Filistin’i destekleyen başka ülkelerin milletlerarası mahkemeleri ve milletlerarası kuruluşları harekete geçirmeyi amaçlayan tüzel uğraşın sonuç vermeye başladığını göstermektedir.”
Türkiye olarak kelam konusu kararı, İsrail’in tüm yeni yerleşim faaliyetlerini durdurması ve işgal ettiği Filistin topraklarındaki tüm yerleşimcileri tahliye etmesi gerekliğini ortaya koyması ve İsrail’in işgalden kaynaklı tüm gerçek yahut hukuksal bireylere verdiği ziyanı tazmin etmekle yükümlü kılması açısından da epey olumlu değerlendirdiklerini bildiren Yüksel, Türkiye’nin Filistin halkına yönelik zulümlerin ve kabahatlerin memleketler arası mahkemeler ve kuruluşlar nezdinden cezalandırılması için gayretlerini sürdüreceğini lisana getirdi.
Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasına Türkiye’nin müdahillik müracaatına ait soruyu da yanıtlayan Yüksel, UAD’deki soykırım davasına Türkiye’nin müdahillik müracaatıyla ilgili çalışmaların çok istikametli bir biçimde devam ettiğini söyledi.
Müdahillik müracaatının hem geniş bir hukuksal boyutu olan hem de memleketler arası hukukun tüm istikametlerini de içeren bir süreç olduğunu tabir eden Yüksel, sürecin belirledikleri program doğrultusunda devam ettiğini bildirdi.