ANKARA (İGFA) – AK Parti Küme Lideri Abdullah Güler, AK Parti küme başkanvekilleri ve milletvekillerinin imzasını taşıyan önergenin münasebetinde, çocukluk periyodunun, fiziki ve ruhsal açıdan gelişimin en hassas çağı olduğundan, çocukların korunması ve refahlarının sağlanmasının devletin en kıymetli sorumluluklarından biri olduğu vurgulandı.
Çocuğun yüksek faydası unsuru yeterince yaşama, korunma, gelişme ve iştirakin çocuğun en temel hakları olduğu belirtildiği önergede, Türkiye’de çocukların her vakit geleceğin garantisi olarak görüldüğü ve onlara memnun, inançlı ve aydınlık bir gelecek hazırlanmasına özel bir kıymet atfedildiği kaydedildi. Çocuğun korunmasında aile ve devletin yükümlülüklerinin Anayasa’nın 41’inci hususunda yer alan “Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek faydasına açıkça karşıt olmadıkça, ana ve babasıyla şahsî ve direkt bağ kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları kollayıcı önlemleri alır.” kararıyla teminat altına alındığı hatırlatılarak, çocukların yetiştirilmesi, eğitimi, sıhhati, ailenin korunması üzere bahislerin üst siyaset evraklarında bilhassa vurgulandığı söz edildi.
“NARİN” VURGUSU
Önergenin münasebetinde şunlar kaydedildi:
“Canice ve vahşice katledilen sekiz yaşındaki Narin kızımız ile Tekirdağ’da insanlık ismine utanç verici bir halde istismar ve şiddete maruz kalan minik bebeğimiz tanımı olmayacak biçimde hepimizi derinden yaralamıştır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da bu mevzudaki hassasiyetini lisana getirmiştir. Bu anlayış doğrultusunda çocuklara ait mevzular ertelenemez, geciktirilemez ve hiçbir halde görmezden gelinemez. Çocukluk periyodu, her açıdan sağlıklı bireyler yetiştirilmesi için itina gösterilmesi gereken bir süreçtir. Bu bağlamda ülkemizde çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi ile ihmal ve istismar mağduru çocuklara yönelik değerli düzenlemeler yapılmış, faal düzenekler tesis edilmiş, ayrıyeten idari ve yargısal önlemler hayata geçirilmiştir. Lakin geleceğimizin teminatı her bir çocuğumuzun uygun oluşlarının korunması ve desteklenmesi ile toplumsal refahın sağlanması maksadına ulaşma yolunda çocuklara yönelik hizmetlerin tabiatı gereği daima değiştirilmesi ve geliştirilmesi gereksinimi bulunduğu da bir gerçektir.”
Bu ortada bayanlara yönelik şiddet olayları, hayat hakkı ve vücut bütünlüğünü tehdit eden isimli olayların da toplumda derin bir yara olarak varlığını sürdürdüğü belirtilen münasebette, “Yapılan yasal düzenlemeler ile alınan idari önlemlere ve devletimizin tüm kurumlarının bahis hakkındaki azami hassasiyetine ve çabasına karşın hala üzücü olayların yaşanıyor olması bir araştırma kurulu kurularak uygulama ve önlemlerin gözden geçirilmesi muhtaçlığını ortaya çıkarmıştır.” vurgusu yapıldı.