İSTANBUL (İGFA) – Günümüzde sık görülen “bacağa vuran bel fıtığı ağrısı”, halk ortasındaki ismiyle ‘’siyatik ağrısı’’ kişiyi hastane hastane gezdiren, hayat kalitesini olumsuz etkileyen ve iş gücü kaybına yol açabilen bir rahatsızlık olarak biliniyor. Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ercan Hassa, son yıllarda sık uygulanan ve ‘’selektif hudut bloğu’’ ismi verilen tedavi metoduyla ağrısı bacağa vuran bel fıtığının değerli bir kısmının ameliyatsız olarak tedavi edilebildiğini belirterek, bahisle ilgili bilgi verdi.
Bel fıtığı rahatsızlığında birtakım hastalarda ağrı bel ile sonlu kalırken, kimilerinde ise bacaklara yayılım gösterebildiğine dikkati çeken Doç. Dr. Hassa, “Omurgamıza esneklik sağlayan bel omurlarımız hareket yeteneğini içi sıvı dolu disklerden alır. Lakin kelam konusu diskler kişi yaş aldıkça genetik faktörlere, uygun olmayan sportif faaliyetlere ve ağır yük kaldırma üzere çeşitli nedenlere bağlı olarak yıllar içerisinde deformasyona uğrayıp, özelliklerini yitirebilmektedir. Bu da birtakım hastalarda bel ağrılarına neden olurken, kimilerinde ise beraberindeki fıtıklaşmayla birlikte sonlara bası yaparak bacağa yayılan ağrılara sebebiyet vermektedir. Fakat bacağa vuran bel fıtığı ağrısına her vakit bel ağrısı eşlik etmek zorunda değildir” dedi.
İşlem sırasında kullanılan özel iğneler yardımıyla, bel bölgesindeki muhakkak kemik aralıklarından ağrıya neden olan ilgili hudut köküne ulaşıldığını anlatan Doç. Dr. Hassa, “Aynı anda kullanılan ileri görüntüleme metotları ile de uygulama düzeyi daima olarak teyit edilmektedir. Hafif sedasyon verilen hastaya enjekte edilen steril opak hususlar sayesinde blokaj uygulanacak kök besbelli hale gelmektedir. Final olarak uzman doktor tarafından ameliyathane şartlarında gerçekleşen kısa periyodik bu süreçte ağrı odağı olan köklere ilaç uygulanır. Lokal ağrı kesiciler ve lokal ödem gidericilerden oluşan kombine ilaç sayesinde hasta uygulama sonrası değerli ölçüde rahatlama hissetmektedir. Asıl yüz güldürücü sonuçlar ise bir haftanın sonunda ortaya çıkmaktadır” dedi.
SELEKTİF HUDUT BLOĞU TEDAVİSİ İÇİN YAŞ SINIRLAMASI YOK
“Genç hastalarda selektif hudut bloğu tedavisinin tesiri çok uzun soluklu olabilmektedir” diyen Hassa, “Hatta kişinin ameliyat ihtiyacını ortadan kalkabilir. Ameliyat olamayan ve cerrahi dışı bir seçenek düşünen ileri yaş hastalarda da bu tedavi sayesinde önemli bir konfor sağlanmaktadır. Tıpkı genç hastalar üzere bu bireyler de tedavi sonrası günlük faaliyetlerini yapabilir duruma gelmektedir. Lakin genç hastaların bilakis ileri yaş kümesinde bir yıl içerisinde ikinci kere selektif hudut bloğu tedavisi önerilebilir. Unutulmamalıdır ki, kimi durumlarda ise bel fıtığının ameliyatsız tahlili mümkün değildir. Bu cins hastalarda izlenecek olan en uygun tedavi formuna omurga konusunda tecrübeli uzman cerrahların karar verdiği hatırlanmalıdır” diye konuştu.