ANKARA (İGFA) – Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir yılda 10 ay ortayla üst üste üç seçim geçirildiğini, seçimler nedeniyle geniş iştirakli istişare ve kıymetlendirme toplantılarını yapamadıklarını belirtti. Kızılcahamam’da geçen ay, partinin eski-yeni kurmay takımıyla ve milletvekilleriyle bir arada olduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Her kademede müracaata, diyaloğa kıymet veriyor, ülkemizin ve partimizin gündemindeki mevzulara ortak akılla tahlil yolları arıyoruz. Bu anlayışla büyükşehirden vilayet, ilçe ve belde belediyelerine kadar AK Parti’li tüm belediye başkanı arkadaşlarımızla bir araya gelelim istedik. Böylelikle hem lokal seçim sonuçlarını masaya yatıralım hem kentlerimizin muhtaçlıklarını ve projelerimizi ayrıntılıca görüşelim. Hem de önümüzdeki periyoda dair yol haritamızı sizlerin de teklifleriyle beraberce şekillendirelim dedik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek vilayet ziyaretleri ve gerekse farklı toplantılarla liderlerle sık sık bir ortaya geleceklerini söz etti.
AK Parti’nin kıssası, yerelden genele ilerleyen bir muvaffakiyet öyküsü olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz öbürleri üzere tepeden inme bir parti değil, yerelden şahsen halkın içinde zuhur etmiş ve yükselmiş bir partiyiz. Bundan tam 30 sene evvel millete hizmet seyahatimize belediyelerden başladık. Mahallî yönetimlerdeki örnek karnemizle yeni maksatlara yürüdük. Mahallî idarelerdeki başarılarımız önümüze yeni kapıların ve yepisyeni ufukların açılmasına vesile oldu. Politikalarımızı evvel belediyelerdeki uygulamalarla ortaya koyduk. Milletimizin sıkıntılarına evvel belediyelerde tahlil ürettik. Kendimizi halkımıza evvel belediyelerde ispat ettik. Milletimiz bizi birinci olarak lokal idarelerde gördü, tanıdı, bize orada inandı ve güvendi.” diye konuştu.
Milletin iradesini öperek başlarının üstüne koyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Yüksek Seçim Heyetinin açıkladığı kesin sonuçlara nazaran, Cumhur İttifakı 31 Mart seçimlerinde yüzde 40,5 oy oranına ulaşmıştır. Milletimiz 12 büyükşehir, 12 vilayet, 347 ilçe ve 170 belde olmak üzere toplam 541 belediyenin idaresini AK Parti’ye emanet etmiştir. Cumhur İttifakı’ndaki müttefikimiz Milliyetçi Hareket Partisi ise 8 vilayet, 114 ilçe ve 97 belde belediyesi kazandı. Böylelikle Cumhur İttifakı 12’si büyükşehir, 20’si vilayet, 461’i ilçe, 267’si belde olmak üzere toplam 760 belediyede ipi göğüslemiş oldu. 31 Mart’ta seçim yapılan bin 393 belediyenin yüzde 54,6’sını önümüzdeki 5 yıl boyunca inşallah Cumhur İttifakı yönetecektir.”
Muhalefetin eş, dost, akraba, tanıdık çiftliğine çevirdikleri belediyelerde kayırmacılığın adeta kitabını yazdığını lisana getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Geride bıraktığımız üç aylık devirde güya özgürlük ismine alkol tüketimini teşvik etmek, cinsiyetsizleştirme siyasetlerine aleni takviye verme, belediye binalarını LGBT paçavralarıyla donatmak dışında rastgele bir icraatları olmadı. Makam odalarında vatandaş darbetmek, bayanların serbestçe hayata iştirak alanlarını kısıtlamak, Arapça tabelalara karşı savaş açmak, gençlerimize hizmet eden vakıflara, derneklere, istekli kuruluşlara baskı uygulamaktan öbür hiçbir iş yapmadılar. ‘İşçinin ekmeğiyle oynamayacağız’ dediler lakin misyona geldikleri birçok vilayet ve ilçede işçi kardeşlerimizi kapı dışarı ettiler. Buna benzeri örnekleri çoğaltmamız mümkün. Görüyoruz ki muhalefet belediyelerinde 31 Mart’a kadar devam eden vaat yağmurunun yerini 1 Nisan sabahından itibaren artırım yağmuru aldı, emekçi kıyımı aldı, baskı, tehdit, yıldırma aldı.”
“TÜRKİYE’NİN FAY SINIRLARIYLA OYNAMAKTAN HERKES UZAK DURMALI”
Muhalefetin siyaset anlayışında esaslı bir değişim yaşanmazsa gelecek beş sene boyunca benzeri hadiselere yeniden şahitlik edileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu türlü bir siyaset biçimini asla kabul etmediklerini söyledi.
“Yerel idarelerde güç zehirlenmesine kapılarak vatandaşa hayat biçimi dayatılmasını gerçek bulmuyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yakın geçmişte ideolojik fanatizmden çok çektiğini, milyonlarca insanın yalnızca inancına uygun hayat sürmek istediği için ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğünü, ötekileştirildiğini, haksızlığa uğradığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, çağdaşlık mazeretiyle yıllarca millete eziyet edildiğini, aşikâr bir ömür üslubuna kayıtsız, kuralsız uymasının beklendiğini belirtti.
Tepeden inmeci idare anlayışının ülkeye ve demokrasiye ağır faturaları olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışa 1994 yılında belediyelerde, 2002’de de tüm Türkiye genelinde son verdiklerini söyledi.
Kimsenin hayat şekline, inancına, tercihlerine karışmadıklarını, siyasi rövanşizmden her vakit ve her kuralda uzak durduklarını lisana getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, son devirde bilhassa el değiştiren belediyelerde eski hastalıkların tekrar nüksetmeye başladığına dikkati çekti.
“Her bir kuruşu kullanırken, harcadığınız paranın milletin parası olduğunu hatırlayacaksınız.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayın, beşerler kentleri inşa eder, sonra o kentler insanları inşa eder. Kentlerinizi güzelleştirirseniz on yıllar, hatta yüzyıllar boyunca o kentlerden hoş beşerler yetişir. Nahoş kentten hoş insan yetişmez. Onun için estetiğe kıymet vereceksiniz. Kentlerinizi daha fazla yeşille buluşturacak, daha fazla nefes aldıracaksınız. Muhtaçlıkları en acil, en süratli biçimde karşılarken, gelecek kuşaklara karşı da sorumlu olduğunuz hissinden sapmayacaksınız. Uyurken bir gözünüz açık olacak. Başınıza yastığa koyarken muhasebenizi yapacaksınız.” diye konuştu. Erdoğan, belediye liderlerinin önlerindeki 5 yılın bir tek gününü bile boş geçirmemesi, boşa harcamaması ve israf etmemesi gerektiğini vurguladı.