İSTANBUL (İGFA) – İsrail Ulaştırma Bakanlığı’nın Güvenlik Dairesi tarafından hazırlanmış ve 2024 yılı prestijiyle İsrail’e iniş yapabilecek yahut İsrail hava alanından geçiş yapabilecek havaalanlarının güvenlik onaylı listesinde Ankara Esenboğa Havalimanı dahil olmak üzere bir dizi havaalanlarının yer almadığına dikkat çeken Apronjet Yönetim Kurulu Lideri Zafer Yeşilgül, İsrail’in Türkiye’deki belli havalimanlarını “güvenli” ve “güvensiz” olarak kategorize etmesinin, iki ülke ortasında hava yolu ulaşımında dengesizliklere yol açtığını belirtti.
ADANA’DA GÜVENLİK ONAYLI LİSTESİ’NDEN ÇIKARILDI
Yeşilgül, İsrail’in Antalya, Dalaman, Bodrum, İzmir, Sabiha Gökçen, Atatürk ve İstanbul Yeni Havalimanı dışında kalan tüm Türk havalimanlarını, başşehir Ankara Esenboğa Havalimanı da dahil olmak üzere, inançlı olarak görmediği için bu havalimanlarına direkt uçuşlara müsaade vermediğini vurguladı. Yeşilgül, bir müddettir onaylı listede Adana Havaalanının artık “güvensiz” kategoriye alındığını söyledi.
TÜRKİYE’DEN İSRAİL’E GİTMEK İSTEYEN UÇAKLAR YALNIZCA BELLİ HAVALİMANLARINDAN KALKIŞ YAPABİLİYOR
Zafer Yeşilgül, bu uygulamanın ticari rekabet açısından haksız bir durum oluşturduğunu belirterek, “İsrail’den gelen uçaklar, Türkiye’deki tüm havalimanlarına direkt uçuş yapabiliyor. Lakin Türkiye’den İsrail’e gitmek isteyen uçaklar yalnızca belli havalimanlarından kalkış yapabiliyor. Bu durum, havacılık bölümünde önemli bir adaletsizlik yaratıyor,” dedi. Yeşilgül, mütekabiliyet unsuru gereği iki ülke ortasında karşılıklı eşitlik temeline dayanan bir hava ulaşım siyaseti benimsenmesi gerektiğini söz etti.
Yeşilgül, bu dengesizliğin yalnızca ticari rekabet açısından değil, tıpkı vakitte iki ülke ortasındaki siyasi ve ekonomik bağlar üzerinde de olumsuz tesirleri olabileceğine dikkat çekti. “Türkiye ve İsrail ortasındaki hava yolu taşımacılığındaki bu dengesizlik, diplomatik bağlarda de ele alınması gereken bir problem olarak karşımıza çıkıyor.” diye ekledi.
Zafer Yeşilgül, İsrail ve Hamas ortasındaki çatışmaların akabinde Türkiye-İsrail bağlantılarında yaşanan tansiyonları göz önünde bulundurarak, “Mevcut harikulâde durumlar, iki ülke ortasındaki ticari bağlarda daha dikkatli ve yapan bir yaklaşım gerektiriyor. Tarafların karşılıklı güvenlik tasalarını anlayarak irtibat kanallarını açık tutması değerlidir.” dedi.
Yeşilgül, havacılık bölümünde mütekabiliyet prensibinin uygulanmasının, her iki ülke için de uzun vadede daha sürdürülebilir ve adil bir bağ sağlayabileceğini belirtti. “Olağanüstü şartlar altında bile, güvenlik ve iş birliği temelinde ortak bir anlayış geliştirmeliyiz,” formunda konuştu.