Nurhan İÇMEZ / TOKAT HABER
TOKAT (İGFA) – 1) Kilomuza Dikkat Etmeliyiz
Kış aylarının gelmesiyle birlikte bireylerde yemek yemeye olan isteğin artması, paketli besinlerin daha cazip gelmesi ve konutta geçirilen mühletin bir oldukça artmasıyla iştah ve porsiyon denetimi yapmak hayli güç bir hale gelir. Bu süreçte bireylerin açlık müddetine dikkat etmesi değerlidir. Kişi ne kadar uzun mühlet aç kalırsa, açlık müddetinin sonunda alması gereken kalorinin çok daha fazlasını tüketme riski artar. Bu nedenle öğün sayısı artırılmalı, ana ve orta öğünler atlanmamalıdır. Beslenmede lifli besinlere yer verilerek tokluk mühleti uzatılmalıdır. Metabolizma suratının yavaşladığı bu günlerde, metabolizmayı hızlandırmak için günde 2 fincan yeşil çay tüketilmelidir
2) Bağışıklık Sistemini Korumak
Kış aylarında hastalıklara yakalanma riskimiz hayli fazladır. Grip ve soğuk algınlığından korunmak için bağışıklık sistemimizi güçlü tutmamız gerekir. Bu açıdan posa, yani meyve-sebze tüketiminin artırılması çok değerlidir. Mevsim meyve ve sebzelerini tüketmek bağışıklık sistemini güçlendirmek için kritik bir rol oynar. Kış meyveleri olan mandalina, portakal, armut, nar, elma ve greyfurt bu süreçte kesinlikle tüketilmelidir. C vitamini içeriği yüksek olan mandalina, greyfurt ve portakal bağışıklık sistemimizi güçlendirmede epey tesirlidir. Antioksidan içeriği varlıklı olan nar ise A, C vitamini ve niasin içerir. Varlıklı vitamin ve mineral içeriğiyle kış mevsiminin vazgeçilmez meyvelerindendir. Ayrıyeten nar, bağışıklık sistemini güçlendirdiği için gribe karşı esirgeyici olarak da tüketilebilir.
3) D Vitamini
Kış aylarında yaz aylarına nazaran daha az güneş ışığı alırız. D vitamini kaynağı güneştir. Bu nedenle, kışın kan analizi yaptırarak bedenimizdeki D vitamini düzeyini denetim etmeli ve eksiklik varsa destek almalıyız.
4) Su Tüketimi
Soğuk havalarda şahıslarda su tüketimi azalmakta ve beden için kâfi olan sıvı alınmamaktadır. Meğer metabolizmanın düzgün çalışması için kâfi ölçüde su tüketimi çok kıymetlidir. Günlük 2-2,5 litre su içmeye itina göstermeliyiz.
5) Fizikî Aktivite
Kış aylarında çoğunlukla konutta vakit geçirmek isteriz, bu da daha sedanter bir ömür üslubuna yönelmemize neden olur. Spora olan ilgimiz azalır ve “yaz gelsin başlarım” denir, lakin bu yapılan en büyük kusurlardan biridir. Hem artan besin tüketimi hem de azalan fizikî aktivite kilo alımını kaçınılmaz hale getirir. Bu yüzden gün içinde daha faal olmaya çalışmalı ve 30-45 dakikalık kısa yürüyüşler yaparak hem kilo almamızı hem de metabolizma suratımızın düşmesini engellemeliyiz.
6) Uyku Düzeni
Gereğince uyuyor muyuz? Kış aylarında günlerin kısalması ve gecelerin uzaması uyku sistemimizin bozulmasına neden olabilir. Sabahları havanın karanlık olmasıyla daha depresif ve karamsar hissedebilir, motivasyonumuzu kaybedebiliriz. Yetişkin bir bireyin günde en az 6-8 saat uyuması gerekmektedir.
7) Kâfi Beslenme
Kâfi ve istikrarlı beslenme her mevsimde olduğu üzere kış mevsiminde de epey kıymetlidir. Beslenmemizde her besin kümesine gereğince yer veriyor muyuz? Mevsim zerzevat ve meyvelerini tüketiyor muyuz? Bu soruları kendimize sormalıyız. Bilhassa kış aylarında sağlıklı yağların tüketilmesi çok kıymetlidir. Omega 3’ten güçlü somon ve orkinos üzere balıkları haftada 2-3 gün beslenmenize eklemek epey yararlıdır.