İlker TÜRKER / HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) – Köfteci Yusuf isimli zincir restoranın eserlerinde domuz eti tespit edildiğine ait savlar günlerdir ülke gündemini meşgul ediyordu. Dün basına yansıyan raporlarda kelam konusu savların mutlaklık kazandığı ve firmanın eserlerinde domuz eti bulunduğunun teyit edildiği argüman edildi.
Şubat ve Mart aylarında Köfteci Yusuf’un Ankara Etimesgut ve Çankaya şubelerinden alınan numunelerde domuz eti tespit edildiği, Tarım ve Orman Bakanlığının basına sızan raporları ile doğrulandı. Birçok vatandaş Köfteci Yusuf için boykot davetinde bulunurken kimisi de itidalli olunması gerektiğini ve olayın bir komplo olabileceğini savundu.
Uzmanlar ise laboratuvar sonuçlarında kusur hissesinin olmadığını, firmadan alınan ve bakanlık tarafından incelenen numunelerin içeriklerinde ne varsa raporun da o tarafta çıkacağını söz etti.
SOSYAL MEDYA İKİYE BÖLÜNDÜ
Köfteci Yusuf’un domuz eti ile gündeme gelmesinin akabinde toplumsal medyada kullanıcılar ikiye bölündü. Kimi kullanıcı Köfteci Yusuf’un boykot edilmesi gerektiğini, kimi kullanıcı ise olayın komplo olduğunu savundu.
“DAHA EVVEL DE DENENDİ”
Köfteci Yusuf’a komplo kurularak prestijinin zedelenmeye çalışıldığını argüman eden kullanıcılar, 2021 yılında kelam konusu firma ile ilgili yaşanan bir detaya dikkat çekti.
2021 yılında kendilerini Sedat Peker’in adamları olarak tanıtan Erhan Kılıç ve Ahmet Akay isimli iki kişinin, Afyon’da bulunan et entegre tesislerini Köfteci Yusuf’a zorla satmak istedikleri; reddedilince de Köfteci Yusuf’un domuz eti sattığına ait düzmece haberleri para karşılığında yaydıkları haberi, Köfteci Yusuf’a komplo kurulduğunu savunan kullanıcıların savlarının temelini oluşturuyor.
İLGİLİ HABERE ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN
Boykot çarğrıları yapanlar ise gündemdeki haberleri ve basına sızan bakanlık raporunu Köfteci Yusuf’un domuz eti sattığına kanıt gösteriyor.
KOMPLO MU KURULDU YOKSA GERÇEK Mİ?
Öte yandan birtakım besin uzmanları da domuz etinin dana ve kuzu etinden daha değerli olduğunu, ticari bir dertle esere domuz eti karıştırmanın mantıksız olacağını söz etti. Vatandaşın domuz eti hassasiyeti bilindiği için Köfteci Yusuf’un buradan sıkıştırılmaya çalışıldığını kaydeden besin uzmanları, olayın ardında organize ama amatör bir komplo olabileceğini belirtti.
İZNİK BELEDİYE BAŞKANI USTA: KOMPLO YAPILIYOR
İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta da yaşanan olayların Köfteci Yusuf’a yönelik hazırlanan bir komplo olduğunu savundu. Usta, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada, “1996 Yılında İznik’te küçük bir dükkanda başlayan Köfteci Yusuf markası, bugün Türkiye’nin dört bir yanında dev bir restoran zinciri olarak hizmet vermektedir. 28 yıl evvel İznik’te başlayan, İznik’in bir markası olan ve bugün 42 vilayette 278 şubede 10.000’den fazla bireye istihdam sağlayan ilçemizin İş Adamı Yusuf Akkaş’a yapılan komployu ve karalama kampanyasını esefle kınıyorum. Yapılan komplo saldırısı er ya da geç ortaya çıkacaktır.” dedi.
KÖFTECİ YUSUF’TAN AÇIKLAMA: ASLA DOMUZ ETİ KULLANILMAMIŞTIR
Günlerdir eserlerinde domuz eti tespit edildiği haberleri ile gündeme gelen Köfteci Yusuf’ta bahse ait birinci açıklama geldi. Açıklamada, eserlerde asla domuz eti kullanılmadığı tabir edildi. İşte o açıklama:
“Ürenlerimizde asla domuz eti kullanılmamıştır. 15.02.2024’te Ankara Çankayada’ki bir şubemizden saat 11:25 – 11:40 aralığında pişmiş dönerden 400 gram numune alınıyor. Tahlil sonucu 27.02.2024’te çıkıyor. 29.02.2024’te Ankara Etimesgut’taki bir şubemizden saat 14:40 – 15:00 aralığında pişmiş köfteden 300 gram numune alınıyor. Tahlil sonucu 07.03.2024 tarihinde çıkıyor. Her iki süreçte de ne çiğ eserden ne de pişmiş eserden şahit numune almıyorlar. Çiğ eserden de şahit numune alabilirlerdi. Zira gen testi çiğ eser yahut pişmiş eser fark etmeksizin birebir sonucu verir. Bize de çiğ eserden şahit numune bırakabilirlerdi. Zira biz tek merkezde üretim yapıyoruz. O eserler tespit yapılan şubelerde üretilmedi. Bir olumsuzluk olsa tüm eserlerimizde bulaş olurdu ve 280 şubemizde de misal aksiliklerle karşılaşılırdı. Bu olumsuz tahlil sonuçları olağan prosedürde tespit yapılan şubeye süratli biçimde bildiri edilmeliydi. Biz birinci tahlille ilgili sonuçtan 18.03.2024′ te haberdar ediliyoruz. Olağan Bakanlık işleyişindeki teamüle nazaran olumsuz bir sonuç tespit edildiğinde sonuç derhal olumsuzluk tespiti yapılan iş yerine bildirilir. Lakin bu teamüle muhalif bir formda uzunca bir müddet sonra bildirim şubeye değil merkezimize yapılmıştır. Şayet ki bu formda direkt olarak bildirim yapılmış olsaydı kamera kayıtlarımız başta olmak üzere tüm süreçlerimiz (karkas alınan etin tedariğinden başlanılarak; üretim etabı, üretim evresinden sevkiyat sürecine ve en son olarak eserin satışı ve numune alınan ana kadar) denetim edilirdi ve böylece alınan numunenin izlenebilirliği tam olarak sağlanabilirdi. Lakin tarafımıza olumsuz sonuçlar metoda ters bir halde çok geç bildirildiğinden bu izlenebilirliği gerekli ölçüde sağlayamamaktayız. Gerçekten bu izlenebilirliğin en şeffaf ve kabul edilebilir etabı kamera kayıtlarının incelenmesi olacağından numune alınan partinin bahsettiğimiz süreçlerine ait kamera kayıtlarına ulaşmamız mümkün olmamıştır. Üstte bahsedilen numune alma süreçleri esnasında bir çok teknik kusur yapılmış olup, bu kusurlar yapılan tahlillerin sonuçlarını gerçeklikten uzaklaştırmaktadır. Bu konularla ilgili tüm teknik ayrıntıları hukuksal süreçler sonuçlandığında kamuoyu ile paylaşacağız. Üstte bahsettiğimiz usulsüzlükler içeren ve gerçeği yansıtmayan tahlil sonuçları sonrasında Tarım İl Müdürlüğü ve İlçe Müdürlüğü tarafından üretim tesisimizde yerinde yapılan kontrollerde rastgele bir olumsuz sonuç ile karşılaşılmamıştır. Tersine üretim tesisimizin hijyen ve öbür uygunluk şartlarını taşıdığı değerlendirilmiştir.”
BAKANLIKTAN AÇIKLAMA
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı kontrollerde ünlü yemek zincirinin iki farklı şubesinden alınan numunelerde domuz eti tespit edildiği belirtilirken, firmanın isminin aylar sonra kamuoyunda açığa çıkması üzerine Bakanlık bahisle ilgili açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada, “Gıda güvenilirliğini sağlamak ve kamu sıhhatini korumak, Anayasa ve kanunlarımızın Bakanlığımıza verdiği temel bir misyondur. Bu kapsamda Bakanlığımız hem tüketicimizin hem de üreticimizin hak ve menfaatlerini korumakla mükelleftir. Yeni Besin Kamuoyu Duyurusu Sistemimizde 8 binden fazla besin denetçimizle yaptığımız rutin ve anlık kontrollerde ortaya çıkan her türlü uygunsuzluk, teknik sürecinin tamamlanmasının akabinde yayımlanmaktadır. Uygunsuzluk tespit edilmesi halinde toplatma, idari para cezası ve üretimin askıya alınması üzere yaptırımların yanı sıra uygunsuzluğun insan hayatını ve sıhhatini tehdit etmesi halinde ilgililer hakkında hata duyurusunda bulunulmaktadır. Bu idari süreçler Anayasamızın 125. hususu gereği yargı kontrolüne tabidir. Yargı kararları yönetimin bütün ögeleri bakımından bağlayıcıdır. Bakanlığımız kamu sıhhatini müdafaa konusunda vazife ve yetkilerini bu unsurlar doğrultusunda kararlılıkla ifa etmeye devam edecektir.” denildi.