ANKARA (İGFA) – Muğla’da güç nakil çizgilerinden kaynaklı orman yangınlarına dikkat çeken Özcan, Güç ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’a sordu.
Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, son yıllarda Muğla’nın kanayan yarası haline gelen orman yangınlarını Meclis gündemine taşıdı.
Milletvekili Özcan, Muğla’da son 10 yıllık devirde 2 bin 586 adet orman yangını çıktığını, çıkan orman yangınları sonucu yaklaşık 80 bin futbol alanı büyüklüğünde orman alanının kül olduğunu vurguladı. Muğla’da artan orman yangınlarının sebepleri ortasında güç nakil sınırlarından kaynaklı orman yangınlarına dikkat çeken Özcan, Güç ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi verdi.
Muğla’da son 10 yıllık periyotta yangınların yüzde 12′ lik kısmının ihmal ve dikkatsizlikten, yüzde 6’lık kısmının taammüden yakmaktan, yüzde 36′ lık kısmının yıldırımdan, yüzde 45’ lik kısmının ise bilinmeyen nedenlerden çıktığını söz eden Özcan, “2023 yılında Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nün sınıflamasına nazaran ihmal ve dikkatsizlikten çıkan orman yangınlarının yüzde 5’i (yanan orman alanlarının yüzde 0,8’i ) ise güç nakil çizgilerinden çıkmıştır. Güç nakil çizgileri iki biçimde yangına neden olmaktadır. Havanın rüzgârlı olduğu günlerde tellerin rüzgârın tesiri ile birbirine çapması sonucu ya da havanın çok sıcak olduğu günlerde çok güç kullanımından trafolarda ve sınırlarda ark meydana gelmesi sonucu yangın çıkmaktadır. Yangına hassas ormanlarda iletim çizgileri geçirilmesi üzere yanlış uygulamalar, iletim çizgilerinin bulunduğu alanlarda ormanın ve ağaçların eksik denetlenmesi ya da hiç denetlenmemesi nedeniyle yangın sayıları artış göstermektedir. Ayrıyeten, diğer bir nedenle çıkan yangınlarda da ağır duman elektrik iletim çizgilerinde iletken misyonu yaptığı için yeni bir yangını tetikleyebilmektedir. Lakin güç nakil sınırlarından çıkan yangınların ihmal ve dikkatsizlik başlığı altında sınıflandırılması yanlışsız değildir. Bu yangınlar, özelleştirilen elektrik dağıtım sistemini alan şirketin, sınırların yenilenmesi ve bakımı için kâfi kaynak ayırmaması tarafındaki şuurlu tercihinin sonucudur. Bu tasarrufun gereğince denetlenmemesinin sorumluğu ise Güç ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı’ndadır” diye konuştu.
ÖZCAN’DAN BAKAN BAYRAKTAR’A 5, BAKAN YERLİKAYA’YA İSE 2 SORU
Öte yandan Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’a yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti;
• Bakanlığınızın, güç nakil çizgileri kaynaklı yangınları önlemek açısından yaptığı çalışmalar nelerdir? Bu bahiste Tarım ve Orman Bakanlığı nasıl bir koordinasyon içerisinde çalışılmaktadır?
• İlgili şirket 2008 yılındaki özelleştirmede, karının yüzde kaçını altyapıya, bakıma ve tamire ayırmayı taahhüt etmiştir? Şirket 2008 yılından bugüne karının yüzde kaçını altyapıya, bakıma ve tamirata ayırmıştır?
• Muğla’daki güç nakil çizgilerinin geçtiği ormanlık alanlarda nizamlı olarak kontrol yapılmakta mıdır? Bu kontrollerin sıklığı ve kapsamı nedir? Son 5 yıl içindeki denetimlerinizin tarihi ve sonuçları nelerdir? Bu kontroller sonucunda şirkete rastgele bir yaptırım uygulanmış mıdır? Uygulanmışsa bu yaptırımlar nelerdir?
• Muğla’da güç nakil sınırları ve trafolarının etrafında betonlama çalışmalarının yüzde kaçı tamamlanmıştır?
• 17.10.2024 – 21.10.2024 tarihleri ortasında Dalaman ve Menteşe ilçelerinde çıkan orman yangınlarına güç nakil çizgilerinin sebep olup olmadığına bir bulgunuz var mıdır?
Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya yanıtlamasıyla istemiyle şu soruları yöneltti
• Muğla Valiliği Muğla Orman Yangınları İle Çaba Komisyonu’nda alınan kararların uygulanıp uygulanmadığını bütün kurumlar nezdinde denetlemiş midir? Denetlemiş ise ne vakit denetlemiştir ve bu kontrollerden çıkan sonuçlar nelerdir?
• Komite kararlarında “A. Yangın Öncesi Alınacak Tedbirler” başlığının altındaki 5. ve 6. Husus, üstte izah edildiği üzere, direkt güç nakil çizgileri ile ilgilidir. Bu kararlar vesilesiyle, şirketin Komite kararlarının gereğini yerine getirip getirmediği konusunda rastgele bir kontrol yapılmış mıdır? Yapılmış ise ne vakit yapılmıştır ve bu kontrollerden çıkan sonuçlar nelerdir?