ANKARA (İGFA) – Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitimcilere yönelik şiddet olaylarına ait dört eğitim sendikasıyla bir ortaya geldi. Görüşmenin ardından Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ile basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” diyen bir medeniyetin ve “Yeni kuşak sizin yapıtınız olacaktır.” cümlesiyle öğretmenlik mesleğini kutsayan bir geleneğin sahipleri olduklarını vurguladı.
Bakan Tekin, hâl böyleyken son vakitlerde meslektaşlarına yönelen şiddet aksiyonlarının artması nedeniyle eğitim iş kolunda faaliyet gösteren sendikalara bir davette bulunduklarını aktararak, “Birlikte sürece sahip çıktığımızı gösteren bir basın açıklaması yapmak üzere iki sendika başkanı arkadaşımız bizimle beraber bu sürece sahip çıkmak konusunda yanımızda oldular. Her iki sendikaya da teşekkür ediyorum.” dedi.
Eyüpsultan’da gerçekleşen elim hadisede hayatını kaybeden eğitimci İbrahim Oktugan’a Allah’tan rahmet; kederli ailesine, yakınlarına ve tüm eğitim topluluğuna başsağlığı ve sabır dileyen Tekin, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bizler, öğretmenlerimize ve eğitim ailemizin her bir ferdine yönelen her türlü şiddeti ülkemizin geleceği ve varlığına yapılan bir hücum olarak nitelendiriyoruz ve şiddetle kınıyoruz. Meslektaşlarımıza yapılan bu tıp yakışıksız akınların son bulması için tüm gücümüzle uğraş etmeye kararlıyız. Bu bahiste şahsen Cumhurbaşkanımız, sürecin sonuna kadar takipçisi olmamız konusunda bizleri talimatlandırdı. Bakanlık olarak bizler de bu çeşit olaylarla karşı karşıya kalan arkadaşlarımızla ilgili başta yargı süreçlerini şahsen müdahil olup takip etmek olmak üzere alabileceğimiz bütün önlemlerle birlikte alıp her türlü adımı atmaya kararlıyız.”
“ÖĞRETMENLERE YÖNELECEK HİÇBİR BASKI VE ŞİDDETİ ASLA KABUL ETMEYECEĞİZ”
Bakan Tekin; bir eğitimci, bir baba ve bir vatandaş olarak öğretmenlerin ve öğrencilerin inanç içinde eğitim görebilmeleri, öğretebilmeleri için gereken her şeyi yapmak konusunda kararlı olduklarını bildirdi.
“Öğretmenlerimize yönelecek hiçbir baskı ve şiddeti asla kabul etmeyeceğimizi, öğretmenlerimizi asla kimseye ezdirmeyeceğimizi buradan bir defa daha tüm Türkiye ile paylaşmak istiyoruz.” diyen Tekin, yaşanan acı olayın eğitim topluluğu olarak derinlemesine çaba ettikleri bir mevzu olan eğitimde şiddetin kökünü kazıma gayretlerinin ne kadar hayati olduğunu bir sefer daha gösterdiğini belirtti.
Bu sıkıntıya tahlil üretmenin topyekûn ve kararlı bir çaba ile mümkün olduğuna işaret eden Bakan Tekin, “Bizler bu hususta alınması gereken bütün önlemleri bugüne kadar almaya çalıştık, almaya devam edeceğiz lakin bu hususta velilerimizden, sivil toplum örgütlerinden, kamu kurumlarından ve velhasıl tüm paydaşlarımızdan bize dayanak olmalarını, kendi sorumluluklarını daha ihtimamlı bir biçimde yerine getirmelerini bilhassa istirham ediyoruz.” diye konuştu. Bakan Tekin, öğretmen başta olmak üzere ailesine, topluma ve milletine saygıyı emreden geleneğe ve pahalara, eğitim öğretim süreçlerinin içinde daha bariz bir biçimde yer vermeyi önemsediklerini söyledi.
Öğretmenlerden de bir beklentisinin bulunduğunu lisana getiren Bakan Tekin, “Aramızdaki her türlü fikir, niyet ayrılıklarını, ömür biçimi farklılıklarını bir tarafa bırakarak mesleğimizin onuruna ve meslektaşlarımızın hukukuna bir milyondan fazla mensubu bulunan bir aile havasında daima birlikte sahip çıkalım.” dedi.
KANUN TASLAĞININ AYRINTILARINI PAYLAŞTI
Bakan Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunu sürecinde eğitim çalışanlarına ve öğretmenlere şiddetle ilgili yasal düzenleme hazırlıklarına ait de bilgi verdi.
Millî Eğitim Bakanlığının Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun Anayasa Mahkemesi tarafından iptalinin akabinde yeni bir hazırlık yürüttüğünü ve sürecin devam ettiğini hatırlatan Bakan Tekin, bu çalışmalara ait şu bilgileri verdi: “Hazırladığımız Öğretmenlik Meslek Kanunu içinde öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddet içeren fiillerle ilgili olarak kararlara taslakta yer verdik. Bu cinsten fiillere karşılık ceza kanunlarında öngörülen cezaların yüzde 50 oranında artırımlı olarak verilmesini teklif ettik. Bu fiilleri işleyenlerin mahpus cezalarının ertelenmesinin engellenmesini talep ettik. Bu fiillerin direkt tutuklama sebebi sayılarak bu fiilleri işleyenlerin tutuksuz yargılanmasının yolunun kapatılmasını talep ettik. Bir de kanun metninde özel öğretim kurumlarında vazife yapan öğretmen ve diğer eğitim çalışanlarının da vazifeleri sebebiyle kendilerine karşı işlenen cürümler bakımından kamu vazifelisi sayımlarını teklif ettik. Hazırladığımız taslak metin önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına gelecek. Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekillerimizin de siyasi parti ayırt etmeksizin bu sürece sahip çıkacağından eminim.”
Bakan Tekin, bu süreçte her bir öğretmenin yanında olacaklarını belirterek, “Onların sıkıntılarına kulak vermek, onların sesi olmak bizim en kıymetli vazifemiz olacak. Onlara yönelik şiddeti asla ve asla kabul etmediğimizi, etmeyeceğimizi her ortamda lisana getireceğiz. Bu minvalde çalışmalarımızı devam ettireceğiz.” dedi.