ANKARA (İGFA) – Şu anda uygulanan sıkı para siyasetleri ve faiz artışları; enflasyonu azaltma maksadı taşısa da, üretim ve yatırım alanlarında olumsuz tesirler yaratmakta ve gelir dağılımını da adaletsiz hale getirmekte. Tabip maaşları üzerinden meslek kümeleri kıyaslama yapılan bir siyaset anlayışını kabul etmemiz mümkün değildir. Eğitime öğretime hürmetin liyakatın olmasını söyleyen Sahim-Sen Başkanı Özlem Akarken, ‘‘Eğitime verilen bedel her geçen gün azalmakta, yeni eğitim siyasetleri ile geleceğimiz karanlığa sürüklenmekte. Çalışma şartları her gün daha da zorlaşmakta, memur emeklileri ise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor ve geçinmekte zorlanıyorlar’’ dedi.
SIKILAŞTIRMA SİYASETLERİ TAHLİL DEĞİL, SORUN!
Enflasyonun somut gerçekleri, sıkı para siyasetlerinin enflasyonu düşürmediğini, alım gücünü zayıflattığını ve geçim zorluklarını artırdığını göstermekte. Adil ve hakikat sonuçlara ulaşmak için siyasetin ve karar vericilerin, enflasyonun sebebini işçiler ve emekliler üzere göstermekten vazgeçmesi gerekmekte. Dünya Enflasyon Ligi’nde üçüncü sıradaki yerimizi istikrarlı bir halde korumaktayız. Mevcut sıkılaştırma siyasetleri ve faiz artırımlarının enflasyonu düşürmeyi amaçladığını, lakin bu siyasetlerin üretim ve yatırımı olumsuz etkilediğini, gelir dağılımını bozduğunu ve adaletsizliği derinleştirdiğini vurgulayan Akarken, “Sıkılaştırma siyasetleri, alım gücünü eritiyor ve geçim ıstırabını büyütüyor. İktisadın düzelmesi için üretime ve yatırıma öncelik verilmesi gerekmektedir.” dedi.
EMEKLİLER YOK OLMAYA TERK EDİLDİ!
Yeni iktisat idaresinin bir yılı neredeyse dolmak üzere ve ülkemiz enflasyonda kıyaslama olacak tahminen lakin Venezuela’dan bile makûs duruma çekilmekte. Düşük emekli maaşlarımızın iki nedeni var; emekli maaşı hesaplama sisteminin 2000 ve 2008’de değiştirilmesi ve TÜİK’in enflasyon datalarını açıklama formu etkilemekte. Katsayılarda düzenleme yapılmaması ve emekliliğe yansıyan maaş sisteminin oluşturulmaması da bu duruma katkı sağlamakta olduğunu belirten Akarken, ‘‘Örneğin, emekli maaşı Temmuz’da ENAG’a nazaran %40 civarında artmalı. Her devir enflasyon kayıplarının tesirlerini halkımız yaşamakta ve yaşamaya devam etmekte. Seyyanen artırımların emeklilere verilmemesi ve istenmemesi büyük bir eksikliğe yol açmakta. Halkımız, katsayı düzenlemeleri ile emekliliğe yansıyan değişiklikler ve her vakit söylediğimiz üzere vergide adalet bekliyor.’’ dedi.
KAMU ÇALIŞANLARI GÖRMEZDEN GELİNİYOR, SIHHAT ÇALIŞANLARI HAKLARINI SAVUNUYOR!
Kamu çalışanlarının maaşlarının enflasyona ayak uydurmakta yetersiz kaldığını ve tasarruf düzenlemeleri ile bu durumun daha da kötüleştiğini belirten Akarken, “Kamu çalışanlarının ekonomik durumlarının güzelleştirilmesi için ek artırım ve refah hissesi kaidedir. Kamu çalışanları, bu ülkenin bel kemiğidir. Onların haklarını korumak ve refah düzeylerini yükseltmek için çabamızı sürdüreceğiz.” dedi ve kelamlarına devam eden Akarken, ‘‘Sağlık kurumlarında çalışanların tek kalem maaş talepleri karşılanmalı, giysi yardımı, yemek bedeli indirimli ulaşım kartı ve nöbet fiyatı üzere ödemeler günümüz şartlarına uygun makul düzeylere gelmesi talep edilmekte. Hedefimiz, “Yaşamak ve yaşatmak” ülkümüzü hayata geçirmek. Taleplerimizde, gayretimizde her vakit Atatürk unsur ve inkılaplarının izinde, T.C. Anayasası ve yargı kararlarının uygulanması ve hak, hukuk, adaletin sağlanması için çabalamaktayız.’’ dedi.