Türkiye’nin lojistikteki yol haritası ne olmalı?

İSTANBUL (İGFA) – Türkiye coğrafik pozisyonu itibariyle bölgesel ve global lojistik ağlarda kıymetli bir lojistik üs olarak konumlanıyor.

Ancak milletlerarası rekabetin ve verimliliğin sürdürülebilirliği açısından Türkiye’nin lojistikteki yol haritasının belirlenmesi gerekiyor. Bahse ait değerlendirmelerde bulunan Globelink Ünimar İcra Kurulu Lideri Fatih Baş; dijitalleşme, altyapı güçlendirmeleri ve sürdürülebilirlik bahislerinin ön plana çıkacağını belirtti.

“Sektörde bilhassa son yıllarda dijitalleşmenin de tesiriyle büyük bir dönüşüm kelam konusu. Her alanda olduğu üzere lojistik bölümü de gerek depolamada gerekse gümrüklerde dijitalleşmede kıymetli ölçüde yararlanan bölümlerden birisi. Türkiye’nin lojistikteki yol haritasında da teknoloji ve dijitalleşme, dönüşümün anahtarı olarak görülüyor. Tedarik zincirindeki süreçlerin şeffaflaştırılması, müşteri memnuniyetinin artırılması ve maliyetlerin düşürülmesi noktasında akıllı lojistik teknolojilerine yönelik yatırım planlamalarının yol haritasında bulunması gerekiyor.

ALTYAPI İYİLEŞTİRMELERİ ÖN PLANA ÇIKIYOR

Kısa ve uzun vadeli yol haritasına bakıldığında lojistik altyapısının güçlendirilmesi ve modernize edilmesi için yatırım planlamaları öne çıkıyor.

Türkiye, Doğu ve Batı ortasında köprü misyonunda olduğundan ötürü coğrafik açıdan avantajlı bir ülke. Öte yandan, dünyada yaşanan birtakım gelişmeler de yol haritasının belirlenmesinde kıymetli rol oynuyor. Örneğin; Kızıldeniz’de yaşanan gelişmeler bize memleketler arası ticarette her vakit alternatif nakliyat modlarının bulunması gerektiğini gösterdi. Bunun yanı sıra ülkemizin entegre taşıma modlarına sahip olması bölgenin lojistik üssü olma gayesine de epeyce yaklaştığını gösteriyor. Bu doğrultuda yol haritasında karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu üzere taşıma modlarında altyapı güzelleştirmelerine öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyorum.